27 Haziran 2015 Cumartesi

Gerçekler

Bu hafta ailem ile Adana'daki evi Mersin'e taşıdık. Taşınma sırasında sevgilimin bana verdiği mektup ve fotoğraflar bir şekilde ailemin eline geçmiş.

Dün evimden getirdiğim eşyaları Mersinde, ailemin evine yerleştirirken babam; "gel bir konuşalım" dedi. Geçtik salona oturduk. "Oğlum geçen gün çantanda bunları bunları gördüm. Nedir doğruyu söyle neyse anlat" dedi. 

İçimde bir his vardı. Kaç kere aklıma geldi böyle bir şey olacağı. Ama bir yanım da bilmelerini istiyordu. Her zaman yalan söylemek, pek çok şeyi saklamak. Beni ailemden o kadar çok uzaklaştırıyor ki. 

Başladım anlatmaya.. 

"Bazı kişiler beyazdan hoşlanır bazı kişiler siyahtan hoşlanır. Bu hoşlantı da kişiye bağlı değildir sever sadece. Bu da aynı durum baba. Biliyorum, bu durum toplumda hoş karşılanmıyor. Biliyorum çoğu kişi bu durumdakileri küçük görüyor. Biliyorsunuz mantıklı düşünen biriyim. Ben senelerce neden böyle olduğumu anlamaya çalıştım. Kızlarla olmayı denedim ama olmadı, çünkü duygusal bir şey hissetmiyorum kızlara karşı. Bu da ne benim suçum, ne de sizin suçunuz. Bu bir ya da iki senelik değil ben buyum böyle doğdum."

"Hayır bu iradeyle ilgili senin kafanda biten bir şey. Kendine hakim olmalısın. Dünyada ERKEK ve KADIN vardır. Kainat bu düzende. Bu böyle.. "

"Baba ne iradesi, bu; benim, kendi benliğimi kendimi kısıtlayarak yaşamak yaşam mı?"

"Bize göre değil bu. Biz böyle olamayız. Eğer böyleysen bile yalnız yaşarsın bir erkekle yaşayamazsın." buna benzer pek çok konuşma oldu aramızda. Annem bazen ağlayarak, sessiz sessiz bizi dinledi. Bazen tartışma duruluyor ben alttan alıyordum, bazen de aklıma ne geliyorsa söylüyordum babam da bir o kadar köpürüyordu.

Gay Mühendis

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder