27 Haziran 2015 Cumartesi

Gerçekler 2

Ortalık biraz duruldu ve hazırlanıp kendimi dışarı attım. İlk aradığım kişi sevgilim oldu. Artık gizli değildik. Bir yanım üzülüyordu, kendime değil aileme üzülüyordum. Diğer yanım sevinçliydi. Bu yüzden sakin sakin sevgilimle konuştum. Başta inanmadı. Kaç defa "gerçekten mi?!!" diye sordu, hatırlamıyorum. O gerçekten mi diyordu ben de evet diyordum. Sanırım iki dakika geçti inandı ve beni 'nasıl böyle bir hata yaparsın' diye suçladı: "Zaten her şey yeterince zor. Nasıl daha da zorlaştırırsın bu durumu?"

Senin de bildiğin gibi 28 Haziran'da onur yürüyüşü var. Sevgilimle tek hayalimiz bizim gibi olanlarla orada yürümekti. Onurumuzla, elimizde gökkuşağı bayraklarıyla yürümekti. İkimizin de aklına gelen bu hayalimiz oldu. Keşke ben Mersin'den gittiğim zaman ortaya çıksaydı. Şimdi bir süre ailemle bu durumu çözmeye çalışmam gerek.

O yine beni yalnız bırakmadı. Öncelikle CETAD eğitimi almış doktorları buldu. (http://www.cetad.org.tr/) Bu doktorlardan yardım alacaktık. Ailemin bazı şeyleri bir uzmandan duyması gerekiyordu. Ondan sonrası kolay olacaktı. Ancak saat geç olmuştu, yarını beklemem gerekiyordu.

Belki Mersin Marinayı bilirsin ya da duymuşsundur. Saatlerce oturdum orada, yalnız olmak o kadar kötü ki.. Yardımcı olmaya çalışan biri vardı ancak yanımda fiziken aradığım biriydi. Uzaktaki sevgili ile en büyük sorun bu işte. Ne sevincini paylaşabiliyorsun ne de üzüntünü.. Yanında olup da bana sarılmasını o kadar çok isterdim ki, başımı koyayım omuzuna, ben anlatayım o dinlesin, beraber el ele verelim. Kilometrelerce uzakta olmasına rağmen, bana destek olmayı başaran bir insan o kişi.

Sonunda eve döndüm, yine babamdan "Sen iradene sahip çıkarsın, sen yaparsın, biz de yardım edeceğiz doğru yolu bulacaksın" sözlerini duymaya başladım. Başım da çok ağrıyordu. Geçtim odama uyudum. O kafayla nasıl uyudun diye soracak olursan, yorgun düşmüştüm. Fiziksel olmasa da ruhsal olarak ayakta duramıyordum.

Sabah oldu. Çıktım odamdan bir şeyler atıştırdım ve evden çıktım. Yine aynı şekilde Marinada saatlerce oturdum dolaştım. Telefonda sevgilimle konuştum. Doktorlardan randevu aldım. Akşam tekrar eve döndüm. Annemle babamın yüzleri asıktı. Tekrardan geçtim odama, duramadım mutfağa gittim. Anneme yardım etmeye çalıştım. Annem dedi ki "Neden yüzümüze bakmıyorsun, baban çok kırıldı git yanına gönlünü al." Tamam dedim.

Babam odasındaydı. Gözleri yaşlıydı. Beni gördü yüzünü öbür tarafa döndürmeye çalıştı. Başını avuçlarımın arasına aldım. "Baba neden ağlıyorsun bu senin suçun değil benim de suçum değil. Ben kötü bir şey yapmadım benden utanma."
Babam:"Ben bugüne kadar hep iyilik yaptım kötülük buldum. Allahım benim günahım ney? Haram lokma yemedim. Çocuklarımdan başka bir şey düşünmedim. Yemedim biriktirdim çocuklarım rahat yaşasın diye. Neden BENİM ÇOCUĞUM. Hiç kimseye boynumu bükmedim. Benim boynumu büktürme oğlum. Onurumdan başka bir şeyim yok çocuğum."

Babanın omzunda sana sarılarak benim boynumu büktürme oğlum diyerek ağlaması seni nasıl etkilerdi? Benim yüreğim parçalandı. O hali gözümün önüne geldikçe, tekrar parçalanıyorum. Sonra annem de yanımıza geldi o da ağlamaya başladı. Annemle babama bir şey olacak diye o kadar çok korktum ki. Bu yaşlı insanlar bu kadar üzüntüyü kaldırabilecekler miydi? Kendimi suçlamamaya çalışıyordum ama ben yaptım, ben bu hale getirdim o insanları.

En sonunda gelecek hakkında güzel şeyler söylemeye çalıştım. Mezun oldum artık iş bulup kendi hayatımı kuracağımı söyledim. Ama mezun olduğumun sevincini bile yaşatamamıştım bu insanlara. Ben nasıl bir evladım.

Gay Mühendis

4 yorum:

  1. öncelikle kendini suçlu hissetmekten vazgeç zaten ailen kendini suçlu! hissediyor ki onların suçlu olmadığını yine eski evlatları olduğunu söyle ve söylemeye devam et. Onlarla birlikte yürü onları eğit sizin istediğiniz gibi biri değil miyim huyum suyum davranışlarım vs. diyerek alttan al başka ne istiyorsunuz de hatta beraber psikologa bile gidebilirsiniz psikolog senin yerine aileni iyileştirecektir

    ne sen ne de ailen suçlu :/

    YanıtlaSil
  2. Merhaba,
    Pek çoğumuz için açılma süreci seninkine benzer şekilde gerçekleşiyor. Elbette sancılı olacak. Ama dik durman ve aileni senin de onurlu bir birey olduğuna ikna etmen gerekiyor. Suçlanacak hiçbir şey ya da hiç kimse yok. CETAD gibi bir destek akıllıca bir adım olur bence de, insanlar saçmasapan yerlere başvurup psikolojilerini alt üst ediyorlar.Hem bu açıdan hem de ailen açısından belki henüz farkında olmasan da şanslı olduğunu düşünüyorum.
    Aileye açık olmanın en güzel yanı koca bir yalan içinde yaşadığını hissetmemek oldu benim için. Senin için de zamanla taşlar yerine oturacaktır.
    Her durumda sevginize sahip çıkın derim :) Ikiniz ve aileleriniz için her şey güzel olur umarım.

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. Bir süredir yoğunum yazamadım. Devamını yazacağım :) gerekli bilgileri ne yapılması gerektiğini anlatacağım

    YanıtlaSil